Muhammet Tatlı
0
0 Özdağ, “Bu Eli Hiç Kirletmedim”
Cumhuriyet Halk Partisi, Muğla 4. Sıra Milletvekili adayı Selçuk Özdağ, Fethiye’de düzenlenen aday tanıtımı programında çok önemli bilgiler aktardı.
“Selçuk Özdağ, 17 Yıl Muhsin Yazıcıoğlu’yla Çalıştı”
Aday Özdağ, tanıtım programında konuşmasına kendisinden bahsederek başlarken, 17 yıl Muhsin Yazıcıoğlu ile çalıştığını dile getirdi.
“Çok değerli Büyükşehir Belediye Başkanımız, çok değerli İl başkanlarım, çok değerli milletvekili adaylarımız, çok değerli ilçe başkanlarımız, beraberce seçime girdiğimiz Demokrat Parti’nin, Saadet Partisi’nin, DEVA Partisi’nin ve Gelecek Partisi’nin ilçe başkanları, çok değerli Fethiyeliler, Cumhuriyet Halk Partililer ve çok değerli Muğlalılar. Bir seçim arifesindeyiz. Tarihi bir seçim kısaca kendimden de bahsetmek istiyorum. Hem tanımış olursunuz. Gerçi üç buçuk dört senedir çeşitli kanallarda izliyorsunuz. Bazı kanallar hala ambargo uygulamaya devam ediyorlar. Selçuk Özdağ, 17 yıl Muhsin Yazıcıoğlu’yla çalıştı. Onun genel başkan yardımcılığını yaptığı, ölümünden sonra siyaseti bırakmıştı. Profesör olayım, doçenttim, devam edeyim demiştim. Sonra Sayın Bülent Arınç beni aradı ve davet etti. Sonra Sayın Erdoğan beni davet etti. Birinci ve Adalet ve Kalkınma Partisi’ne katıldım. Üç dönem milletvekilliği yaptım. 24. Dönem, 25 ve 26. dönem. Arkamda bir lobi yoktu. Arkamda bir cemaat, tarikat yoktu. Param yoktu. İktidar partisinde bir köylü çocuğu, bir köyde doğan, gecekonduda büyüyen, tütün kıran, pamuk toplayan, ayakkabı boyayan, su satan, böyle fakültelerini bitirip, öyle üniversitelerde hoca olan, çok nadir insan, ancak oraya gelip genel başkan yardımcısı olabilir. Ben bunu başardım.”
“Ben Yenilgilerimden Hep Zafer Çıkarttım”
Aday Özdağ, tanıtım programında konuşmasına, “Ben Yenilgilerimden Hep Zafer Çıkarttım” diyerek devam etti
“Ben yenilgilerimden hep zafer çıkarttım. Değerli Fethiyeliler, değerli Muğlalılar. Milletvekili olduktan sonra kendime şunu sordum. Selçuk, bir partiden seçildim. O partinin müvekkili olacaksın, Manisalıların ve Türkiye’nin mi bir vekili olacaksın diyerek, Manisalıların ve Türkiye’nin vekili olmayı tercih ettim. Manisa’ya gittiğinizde sorabilirsiniz. Herkese sorabilirsiniz. Cumhuriyet Halk Partisi’nin il başkanları, Milletvekilleri, Hasan Ören’inden Sakine’sine, Sakine Hanım’dan, Özgür Özel’e bütün milletvekillerine sorabilirsiniz. HDP’lilere sorabilirsiniz, MHP’lilere sorabilirsiniz. Herkese, sağcılara, solculara, Alevilere, Sünnilere, Kürtlere, Türkmenlere, göçmenlere sorabilirsiniz. Ben bir kişiye partisini sormadım efendim. Bir kişiye ırkını sormadım. Bir kişiye mezhebini sormadım. Sordu diyen varsa gelsin. Parlamentoda belki bazıları sevmediler. Ama saygı duyulan bir milletvekili olmaya çalıştık. Gayret sarf ettim.”
“Osman Gürün Başkanım, Beni Çok İyi Tanır”
Aday Özdağ, tanıtım programında konuşmasında, Muğla’ya yabancı olmadığını, 16 yıl üniversitede hocalık yaptığını ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün’ün kendisini çok iyi tanıdığını belirtti.
“Değerli Fethiyeliler, Muğlalılar, Manisa’da milletvekili olmayı isterdim. Milletvekili adayı olmak isterdim. Benim acılarıma manevilik yapan şehir. Fakat genel başkanlar Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve Sayın Ahmet Davutoğlu gece saat birde bir arkadaşım vasıtasıyla Muğla’dan aday olacağımı söylediler. Muğla’da 16 yıl üniversitede hocalık yaptım. Osman Gürün başkanım, çok değerli siyasetçi beni çok iyi tanır. Orada beraber çalıştık. Muğla Gülağzı’nda bir evim var.”
“Bu Eli Hiç Kirletmedim”
Aday Özdağ, tanıtım programında konuşmasında kendisine reddedilemeyecek teklifler yapıldığını fakat kendisinin reddederek, elini hiç kirletmediğini söyledi.
“Değerli arkadaşlar, şimdi bir seçimler arifesindeyiz dedim. Ben Ahmet Davutoğlu’na darbe içi, parti içi darbe yapılırken yanında yer aldım. Birinci sıra milletvekilliğimde genel başkan yardımcısıyım. İmzanı at ve git bakan ol dediler kabul etmedi. Kim reddeder? Sonra beni çok önemli bir kişi aradı. Parti kurma aşamasında. Selçuk Bey, Ahmet Bey’le olma, istediğini verelim dediler. Hem dünyalık hem makam olarak. İsteseydim hem spor akademisi, hem tarih mezunuyum. Gençlik ve Spor Bakanı olurdum. Kültür ve Turizm Bakanı olurdum. Çok rahat, zengin olurdum. Ama bu eli hiç kirletmedim arkadaşlar.”
“Eğer Bir Kişi Rüşvet Aldı Diyorsa, Buradayım Siyaseti Bırakacağım”
Aday Özdağ, tanıtım programında konuşmasında, parlamentoda çok önemli görevler aldığını ve iktidar partisindeyken eğer bir kişinin rüşvet aldığını söyleyen olursa siyaseti bırakacağını söyledi.
“Eğer bir kişi iktidar partisindeyken bir komisyon aldı, rüşvet aldı, şirket kurdu diyorsa buradayım siyaseti bırakacağım. Gerek Manisa’da, gerek parlamentoda çok önemli görevler aldım devlet sırları önümden geçti, darbeler, araştırma komisyonu başkan vekiliydim. Sözlerime fazla uzatmak istemiyorum. Altı parti bir araya geldik. Bir sistem kuruldu. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi bunlarla ilgili de uyarılarım oldu. Türkiye’de yönlerinde imparatorluğumuz yıkıldıktan sonra Gazi Mustafa Kemal Atatürk’le beraber Türkiye’nin ve Türklerin tarih ve tarihi sakladığı bir kez daha yükselsin. O cumhuriyete sahip çıkmak mecburiyet birileri parti devleti olmak istiyordu. Gördüm bunu. Milletvekiliyken gördüm. Birileri kişi devleti olmak istiyordu. Gördüm bunları. Gittim. Muhalefet milletvekillerini uyardım. Sonra da oradan ceketimi aldım ve çıktım.”
“Altı Partinin Bir Noktada Fikir Babası Bendim”
Aday Özdağ, tanıtım programında konuşmasında, 6 partinin bir araya gelmesin konusunda büyük emeklerinin olduğunu ve bir noktada fikir babası olduğunu belirtti.
“Bu altılı parti bir araya gelirken de sayın genel başkanımıza çok ciddi istişarelerde bulunduk. Büyük emeklerim var efendim. Belki diyebilirsiniz. Dördüncü sırada başka bir Cumhuriyet Halk Partili olabilirdi diyebilirsiniz. Demokrat Partili bir arkadaşımız olabilirdi diyebilirsiniz. Emeğim o kadar büyük ki bu altı partinin bir noktada fikir babası bendim. Üç partiyle olmaz. Dört partili olmaz. Beş partili olmaz, Altı partili olur dedim. Bunlar ancak bir araya gelirsek bu sistemden kurtuluruz.”
“Bu Seçimi Kazanmamız Lazım”
Aday Özdağ, tanıtım programında konuşmasında, seçimin kazanılmasının sebeplerini dile getirdi.
“Değerli Fethiyeliler, bu sistem ucube bir sistem. Ve bu seçimi kazanmamız lazım. Cumhuriyet için bu ay yıldızlı bayrak için. Gazi Mustafa Kemal Atatürk için. Ben orada kalsaydım yine Manisa’dan birinci sıra milletvekiliydim. Genel başkan yardımcısıydım. Ama hiç önemli değil kazanırız, kaybederiz. Ben inanıyorum ki bu seçimlerde buradan hem Mehmet Bey’i hem Fatma Hanım’ı göndereceğiz. Beraberce göndereceğiz. Bir olursa gönüller toplu sinerji vurursa yüreklere niye olmasın Neden olmasın? Başka şehirler yapıyor da Muğla niye yapmasın? Fethiye niye yapmasın? Sözlerimi şöyle tamamlamak istiyorum.
Bir epilot yapayım. Değerli Muğlalılar, değerli Fethiyeliler Tarihi bir seçim. Ya tek adam ya parti devleti ya bir daha cumhuriyetine adı anılmayacak bir daha demokrasi olmayacak bir daha hukuk devleti bir daha hukuk devleti, bir daha hukuk devleti adalet bahşetmeyecek. Bir daha devletimiz, Türkiye Cumhuriyeti devleti, liyakat ve ehliyetle konuşmayacak. Ve bizler bir noktada otoriter bir yapının emrinde olacağız. Seçimler şeklen olacak. Ne olur küçük düşünmeyelim. Amuda kalkarak siyaset yapmayalım. Gelin burada, Sandıras Dağları’ndan siyaset yapalım. Gelin Erciyes’e çıkalım. Gelin buradan Uludağ’a çıkalım. Ağrı Dağı’ndan siyaset yapalım. Bütün Türkiye’yi görelim. Türkiye’de Kemal Kılıçdaroğlu’nu cumhurbaşkanı yapalım. Beş genel başkanını da cumhurbaşkanı yardımcısı yapalım. Üç dönem orada kaldım. Çok önemli komisyonlarda görev aldım. Mehmet Bey çok güzel bir şey söyledi eğer Sayın Kemal Kılıçdaroğlu kazanır ki kazanacak. Şu an 52-53 oyumuz var. Her geçen gün artıyor. Hep beraber daha fazla çalışacak liderler. Bizler hep beraber onlara destek vereceğiz. Ama şunu söyleyeyim ki eğer parlamentoda çoğunluğumuz olmazsa Kemal Kılıçdaroğlu’nun hiçbir etkinliği olmaz. Türkiye çözüm üretemez. Ekonomisinde, eğitiminde, kültüründe tekrar seçim olur. Gelirlerse bir daha gitmezler. Burada benim seçilmem değil. Ben parlamentoyu tattım efendim. Gördüm oralarda bir köylü çocuğu olarak. Gelin Mehmet Bey’i ve Fatma Hanım’ı götürelim. Hep beraber çıkalım. Parlamentoda çoğunluğu sağlayalım. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve yardımcıları parlamentonun üstünde olarak beraberce birlikte yani parlamento kararlarıyla beraber birlikte Türkiye’nin ekonomisini yeniden düzeltsinler. Adaletini yeniden düzeltsinler. Ve diyorum ki buradan cumhuriyeti, demokrasiyle taçlandıracağız. Devletimizi liyakat, ehliyet ve ahlakla buluşturacağız. Ve aynı zamanda da hukuk, hukuk, adaletle buluşacak devletlerin dini adalettir. O gün yaklaşmaktadır. Üç bayramınızı beraber kutluyorum. Bir yandan Ramazan Bayramı’nızı, bir yandan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün hem egemenliğe hem çocuklara atıfta bulunduğu egemenlik bayramımızı, çocuk bayramımızı, yirmi üç Nisan bayramımızı hem de 14 Mayıs demokrasi bayramınız kutlu olsun.”
Muhammet Tatlı
