
Fethiye’de Gencin Konuşması Büyük Alkış Aldı
Fethiye’de, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla gerçekleştirilen Çelenk Sunma Töreninde konuşan Ömer Bartu Siva’nın konuşması dikkat çekti.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, TBMM’nin kuruluşunun 104. yıldönümü dolayısıyla Fethiye Cumhuriyet Meydanında CHP ve STK’lar tarafından gerçekleştirilen “Çelenk Sunma Töreni”‘inde günün anlam ve önemine yönelik konuşma gerçekleştiren, ADD üyesi Hukuk Fakültesi öğrencisi Ömer Bartu Siva’nın konuşması katılımcılar tarafından büyük alkış aldı.
Siva konuşmasında şu ifadeleri kullandı.
Siva, “Güzel memleketimin güzel insanları,
Güzel çocukları; Hepinizi, sizlere hitap etmenin verdiği mutlulukla, sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.
“Millî Egemenlik Öyle Bir Işıktır ki, Karşısında Zincirler Erir, Taç ve Tahtlar Yanar, Yok Olur.” Der gazi Mustafa Kemal Atatürk Başkomutanlık Meydan Muharebesi’nin 2. Yıldönümünde.
Evet, böyle bir gücün ve kudretin sembolüdür milli hakimiyet!
23 Nisan 1920, bu yüzden kutlu ve kutsal bir gündür.
Zira Bu Tarih, Ulusal Egemenliğimizin Simgesi Türkiye Büyük Millet Meclisinin Açıldığı, Egemenliğin Millete Verildiği Kutlu ve Kutsal Bir Gündür.
Ülkemiz ve milletimize bırakılmış en aziz mirası, vazgeçilemez bir değeri temsil eden kutlu ve kutsal bir gündür 23 Nisan 1920.
20 Ocak 1921’de ise, bu şiar tescillenmiş ve artık anayasamıza “egemenlik bila kaydı şart milletindir” yazılmıştır!
Evet, bir padişahın buyruğu veyahut egemenliği yerine ulusun egemenliği, milletin egemenliği, halkın egemenliği…
Anaların, kadınların, gençlerin, emeklilerin, 85 milyon vatandaşımızın iradesinin; yerelden merkeze tüm yönetimlere yansımasıdır!
23 Nisan ulusal egemenlik bayramımız kutlu olsun!
23 Nisan, aynı zamanda çocukların bayramıdır…
Yeryüzünde çocuklara adanmış ilk ve tek bayram…
Evet, şairin “güzel günler göreceğiz çocuklar,
Motorları maviliklere süreceğiz” diyerek atıf yaptığı çocukların bayramıdır.
Bugünümüzün neşesi, yarınımızın teminatı olan çocukların bayramıdır!
Atatürk’ümüzün 1927 yılından beri böylesine önemli bir günü armağan ettiği çocukların bayramıdır!
23 Nisan çocuk bayramı kutlu olsun!
Türkiye büyük millet meclisi, ülkemizin yasama organı olan yüce bir kurumumuzdur.
Gerek kurtuluş savaşı sırasında, gerekse cumhuriyet döneminde üstlendiği tarihi sorumlulukla, aydınlık bir geleceğe sahip olmamız için dev katkılar vermiş, vermeye de devam eden ulvi bir kurumdur.
Dünyada, “Gazi Meclisi” gibi şerefli ve saygın bir unvana sadece Türkiye büyük millet meclisi sahiptir.
Böylesine büyük işlevler üstlenen Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açıldığı günü, bayram olarak, siz çocuklara armağan etmesi, Atatürk’ün siz çocuklara karşı beslediği, sevgi ve değeri göstermektedir.
İşte tam da bu sevgiyle, 784 bin kilometrekarelik vatanımızın her köşesinden;
Din, dil, mezhep ve inanç ayırmaksızın tüm çocuklarımızın bu özel gününü tebrik ediyorum. Sizlerle beraber olmaktan, coşkunuzu ve heyecanınızı paylaşmaktan büyük bahtiyarlık duyuyoruz.
Aynı zamanda, Gazi Meclisi’n açılışının 104. Yılında,
Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’na yeni koşullar ve taze umutlarla ulaşmanın, mutluluğunu yaşıyoruz. Zira 31 Mart yerel seçimlerinde, bir kişinin vesayet dönemine dur denilmiştir!
Milli irade gücünü göstermiştir! İşte tam olarak bu sebeple, “iyi ki ulusal egemenlik” “ilelebet ulusal egemenlik” diyoruz.
Bağımsızlığımız ve ulusal egemenliğimizin mimarı, cumhuriyetimizin kurucusu diyor ki:
“küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz
Geleceğin bir gülü, yıldızı ve ışığısınız.
Memleketi asil ışığa boğacak olan sizsiniz.
kendinizin ne kadar önemli, ne kadar değerli
Olduğunuzu düşünerek ona göre
Çalışınız. Sizlerden çok şey bekliyoruz.”
Tekrarlıyorum ve altını çiziyorum:
Bu sözlere layık olmak ve bir çift mavi gözün ışığında yürümek,
Geleceği aydınlığa boğmak için çok çalışmak ve çabalamaktır.
Zira atalarımızdan da dediği gibi:
“zahmetsiz rahmet olmaz!”
Bir çift mavi gözün ışığında gitmek aynı zamanda:
Her daim umutlu olmak demektir.
Her zaman azimli olmak demektir.
Her halükarda kararlı olmak demektir.
Tıpkı “ya ben İstanbul’u alırım, ya da İstanbul beni” diyerek 21 yaşında İstanbul’u fetheden fatih sultan Mehmet gibi…
Tıpkı 19 Mayıs 1919’da bandırma vapuruyla Samsun’a giden Mustafa Kemal Paşa gibi…
Tıpkı Anadolu’nun o yanmayı da, yakmayadı göze alan yürekli insanları gibi…
“Sen yanmazsan, Ben yanmazsan, Biz yanmazsak
Nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa…” der şair…
Ben sizlere baktığımda, bu sözlere müstahak olacak pırıl pırıl çocuklar, hayırlı evlatlar görüyorum!
Sevgili çocuklar;
Büyük önderimiz Atatürk ve kahraman silah arkadaşları,
Bizlere sadece hür ve çağdaş bir ülke bırakmadılar!
Bizlere ‘eşit yurttaşlık’ ve ‘fırsat eşitliğine’ dayalı bir cumhuriyet,
“yurtta sulh, cihanda sulh” diyerek huzur bıraktılar, barış bıraktılar,
Dört bir yanımızın kana bulandığı bir coğrafyada kana bulanmayan bir ülke bıraktılar!
Gazze’de, Ukrayna’da çocukların, akranlarınızın, ne acı ki, kana bulandığı bir dönemde,
Onların bu mukaddes mirasının anlam ve önemini yaşayarak görüyorsunuz, görüyoruz!
Onları; şükranla, minnetle, rahmetle anıyorum…
Ve Allah, tüm mazlum ve masum insanların yar ve yardımcısı olsun diyorum.
Değerli çocuklar;
Bugün “birer kıvılcımsınız,
Yarın birer “ateş topuna” dönüşmelisiniz”!
Bunu unutmayın, unutturmayın ve yaşam felsefesi olarak benimseyin.
Egemenliğin kayıtsız şartsız Milet’in olduğunu sadece bir gün değil, her gün hatırlayın, hatırlatın!
Ben “fikri hür, vicdani hür, ilhanı hür olan” Türk gençliğini temsilen,
Sizlere ülkemiz ve devletimizin yapıtaşını oluşturan bu ilkeyi
Anlayıp, anlatacağıma; yaşayıp, yaşatacağıma; unutmayıp, unutturmayacağıma söz veriyorum.
“hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir!”
Unutmayalım, unutturmayalım:
Ulusal egemenliğin, milli hâkimiyetin önünde hiçbir güç duramaz!
“milli egemenlik öyle bir ışıktır ki, karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar yanar, yok olur.”
Ve elbette unutmayalım, unutturmayalım: siz çocukların sevgisi de tüm dünyayı ısıtır ki şu çalkantılı dönemde de en fazla ihtiyacımız olan da budur.
Tüm çocukların o içten sevgisinin hepinizi sarıp, sarmalamışını, ısıtmasını diliyorum.
Yaşasın tüm çocuklar!
Yaşasın ulusal egemenlik!
Yaşasın Türkiye cumhuriyeti!
Son olarak:
Biz ulusal egemenlik için değil,
Ulusal egemenlik bizim için vardır diyor ve
Sizleri sevgi ve saygıyla kucaklıyorum.”