Muhammet Tatlı
0
0 İBRAHİM ERTÜRK, “ ZOR BİR SÜREÇTEN GEÇİYORUZ.”
CHP Muğla Milletvekili Aday Adayı İbrahim Ertürk, tanıtım programı kapsamında yaptığı konuşmasında, zor bir süreçten geçildiğini ifade ederek, genel anlamda sağlık sistemini eleştirerek, yapılması gerekenlere değindi.
CHP Muğla Milletvekili Aday Adayı İbrahim Ertürk, “Başkanım, değerli belediye başkanım, değerli milletvekillerimiz Millet İttifakı’nın değerli parti ilçe yönetimleri ilçe yönetim parti ilçe yönetimimiz, kadınlar kurulumuz, gençlik kollarımız, muhtarlarımız ve bu yüzüncü yıldaki ikinci cumhuriyetimizin yüzüncü yılındaki yolumuzda bizleri yalnız bırakmayan siz değerli katılımcılar, partilerimiz, yoldaşlarımız. Hepinize hoş geldiniz diyorum. Saygı ve sevgiyle selamlıyorum.
Evet, zor bir süreçten geçtik. Geçiyoruz. İnşallah, 15 Mayıs 2023 tarihinde de bu süreci tamamlayacağız.
Ben 1956 yılında Muğla’nın Seydikemer ilçesinin Kayadibi köyünde dünyaya geldim. Dokuz çocuklu bir ailenin en büyük oğluyum. İlk ve orta öğrenimim Fethiye’de yaptım. Şu anda balıkhanede olduğu yerdeki banka ilkokulda Atatürk İlkokulu’ndan, sonra da Türkiye Merkez Ortaokulu’ndan orta öğrenimi tamamladım. Lise öğrenimi Çanakkale Erkek Öğretmen Lisesi Yatılı olarak okudum dört yıl. 1975 yılında Çanakkale Öğretmen Lisesi’nden öğretmen olarak mezun oldum ve Urfa’nın Şanlıurfa’nın Suruç Yalıca köyüne atandım. Aynı yıl girmiş olduğum üniversite sınavında Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi kazandım. 1981 yılında da eczacı olarak mezun oldum. Askerliğimi İzmir, Hava Eğitim Komutanlığı Hava Hastanesi’nde yedek subay eczacı olarak yaptım. 1984 yılından itibaren de serbest eczacı olarak çalıştım. 1999 yılında da 32. bölge Muğla Eczacı Odası yönetim kuruluna girdim. Burada Yönetim Kurulu üyeliği, genel sekreterlik ve dört dönemde başkanlık olmak üzere 19 yıl görev yaptım. 2018 yılındaki 27. dönem milletvekili seçimlerinde, Muğla’mızdan beşinci sıra milletvekili adayı olarak mücadele ettim. 2019 yılında yapılan yerel seçimlerde de partim tarafından Seydikemer Belediye Başkan adayı olarak tanıdı. Burada kırsal bölgede bu seçimlerde mücadele ettim.
Evliyim ve iki çocuğum var. Bir kız bir oğlan. Oğlum kardiyolog doçent doktor Emre Ertürk. Kızım Elif Ertürk.
Burada on bir tane aday adayı arkadaşız şu anda. Ve çok çok sevindirici bir tablo. Çünkü 2018’de tüm Muğla’da yirmi sekiz aday adayıydık. Burada bu 11 arkadaşımın da meslekleri konusunda bilgileri ve yetenekleriyle bu ikinci yüzyıl Cumhuriyetimize büyük katkı sağlayacaklarına inanıyorum. Onlara da başarılar diliyorum. Hayırlı olsun diyorum.
Önümüzde hakikaten geçirmiş olduğumuz 20 yıllık bir ucube sistemi kalıntıları var.
Beni ilgilendiren tarafı buradan hepimizin hayatına dokunan sağlık sistemi. Sosyal devletin ilk görevlerinden olan ücretsiz, ulaşılabilir, kaliteli sağlık hizmet sunucularını hayata geçirmek. Son 20 yılın tek adam rejimini yaptığı ancak parası olanın sağlık hizmetine ulaşabildiği bu ucube sistemin sonlandırılması. Şehir hastanelerinin kapatılıp normal devlet hastanesi veya eğitim araştırma hastanelerine dönüştürülmesi. Üniversite hastaneleri yapısal ve teknolojik olarak yenilenmesi, her türlü devlet desteğinin araştırmacı, üretken, bilgili, sağlık çalışanlarının yetiştirilmesidir. Bu tür gereken bir kurum kimliğe kavuşturulması gerekiyor hastanelerin. Devlet olarak tüm sağlık çalışanlarını her türlü güvencesini sağlayarak sağlıkta şiddete taviz vermeden engel olunması, tüm ekonomik hakların düzeltilmesi, ücretlerini gerçek eleştirilerin yapılarak beyin göçünün önlenmesi, her türlü meslek eğitimlerini ve çalışmalarına devlet desteği verilerek araştırmacı, yeteneklerinin açarak sağlık hizmet kalitesini arttırmak. Hekim yetiştiren tıp fakültelerini açarken bunların çalışması personel yeterliliği göz önüne alınarak yeniden değerlendirilmesi, tıp fakültelerinin kontenjanlarının azaltılması, eğitim, öğretim kadrosunun yetersiz olan fabrikaların birleştirilmesi ve gereksiz fakültelerin kapatılması. Şimdi hepimiz yaşıyoruz. Bir doktora geliyoruz, tedavisi ilacın iyileşmiyor, kapı kapı dolaşıyoruz aynı ekim için. Neden? Bir fakültenin kaldırılabileceği öğrenci kapasitesi yüz. Şimdi tribünlere oynayarak dört yüze çıkarmışlar. Önceden yüz öğrenci varken her dersten sonra interaktif eğitim dediğimiz her on kişinin başına bir doçent tekrar bilgileri yenileniyordu. Şimdi dört yüz öğrenci amfi sisteminden ancak ön tarafa oturan, ilgilenen birer bilgi hekim oluyor. Gerisi de normal bir tarih gibi oluyor. Bunlar bizim en büyük sıkıntımız. Peki eczanelere gidiyorsunuz, ilaç alıyorsunuz. Buradaki sıkıntı ne? Bir iki yüz elli liralık bir reçetenin yüz elli lirasını siz cebinizden veriyorsunuz. Yüz lirasını devlet karşılıyor. Fiyat farkı muayene parası ve katılım paketi. Peki bunun gerekçesi ne kararnamesi. Devlet diyor ki şu anda üreten fabrikalara veya dışarının ithalatçılara yirmi liraya diyor yirmi avro olan miras getireceksin. On bir avroya bana satacaksın. Seda SGK’ya böyle bir ticaret var mı? Onun için reçetesi falan şimdi gece gündüz şu ilacı bulamadık bulabilir miyiz? Şu kadar fiyat farkı çıktı, niye çıktı? İşte bu gerekçelerden eğer ondan yirmi lirayı alır da, on bir liraya sosyal güvenler gelirse aradaki farkı sizden alıyoruz yani. Devlet sizden alıyor. Tüm bunları önlemek, bizim boynumuzun borcu. Bu ücretsiz, kaliteli sağlık sistemlerini sizin ayağınıza getirmek ve bizim ana şeyimizle partimizin bu seçim vergilendirmesinde de o mevcut. Bizim genel başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu inşallah 15 Mayıs 2023 tarihinde 13. Cumhurbaşkanı olarak ikinci yüzyılımızda bu partimizi de iktidar adına yaşayarak hep birlikte yeniden bozulan bu cumhuriyetimizin temel taşlarını yerine koyacağız. Bizim genel başkanımız arvale dönüşü ne yaptı. Peki bir yıldır 13 aylık bu altılı masayı bu bilgilendirmeleri birlikteliği nasıl sağladı? Çocuklar gece yatağını aç girmesin diye ne kadar gayret sarf edildi? Ve bunlar nedir? Çünkü bu memleket için yaptık. Bu cumhuriyetimiz için yaptık. Atatürk’ün bize emanet ettiği bir cumhuriyet bir de Cumhuriyet Halk Partisi için yapıldı.
Bizler de bunlara destek olacağız. Ben sözlerime Nazım Hikmet’in bir liseleriyle bitirmek istiyorum.
“Dörtnala gelip Uzak Asya’dan, Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan bu memleket, bizim.
Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak ve ipek bir halıya benzeyen toprak, bu cehennem, bu cennet bizim.
Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın, yok edin insanın insana kulluğunu, bu dâvet bizim.
Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine, bu hasret bizim.”
İnşallah kadınlarımızın aşağılanmadığı, şiddet görmediği, çocuklarımızın taciz edilmediği ve evdeki dostlarımız, hayvanlarımızın korunduğu, insanca, kardeşçe, birlikte bir Türkiye için 15 Mayıs 2023 tarihinde yeni bir bahara, yeni bir güne ulaşmak dileğiyle tekrar hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum. İyi ki varsınız” dedi.
Muhammet Tatlı
